Kala-i Sultaniye / Çanakkale Antlaşması (5 Ocak 1809)

1806 Osmanlı Rus savaşı'nın çıkması müteakibinde Fransa ile Rusya Tilsit Antlaşması imzalamaları hem Osmanlıyı hemde İngiltereyi tedirgin etmiştir. Netice itibariyle bu iki devlette birbirleriyle ittifak arayışına girmiştir. Nitekim Çanakkale Antlaşması (Kala-i Sultaniye) ortaya çıkmıştır. Peki Çanakkale antlaşması (Kala-i Sultaniye) nedir? Çanakkale antlaşması maddeleri nelerdir? 

Kala-i Sultaniye veya Çanakkale Antlaşması nedir?

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

İngilizlerle İttifak: Çanakkale Antlaşması / Kala-i Sultaniye 5 Ocak 1809

"Napolyon, Tilsit Antlaşmasının ardından Erfurt'ta Rusya ile Avrupa siyaseti üzerine görüşürken Osmanlı Devleti'ni rahatsız eden antlaşmalar yapması, Osmanlı Devleti'ni oldukça kaygılandırdı. Osmanlılar açısından, hem Rusya ile savaşın devam etmesi, hem de Napolyon'un Osmanlı Devleti üzerine oyunlarını sürdürmesi yeni bir müttefik ihtiyacını doğurdu. Avrupa'da yalnız kalmak istemeyen İstanbul siyaseti, İngilizlere yönelmeye mecbur oldu." (Kurşun and Hut 2013:94)

"Nitekim, kısa haberleşmeler neticesinde Osmanlı Devleti adına Vahid Efendi ile İngiliz elçisi Rober Ader Çanakkale açıklarında bekleyen İngiliz donanmasında görüşmek üzere buluştular. Yapılan görüşmeler neticesinde, 5 Ocak 1809 tarihinde iki taraf arasında "Kala-i Sultaniye / Çanakkale Antlaşması" imzalandı." (Kurşun and Hut 2013:94)

"Bu antlaşma Osmanlı Devleti'ni siyaseten rahatlatırken Fransızları da Osmanlı siyasetinden dışladı. Söz konusu antlaşmada İngiliz ticari çıkarları ön plana çıksa bile İngilizlerin Osmanlı topraklarına saldırı ihtimalini azalttı" (Kurşun and Hut 2013:94)

Çanakkale Antlaşması / Kala-i Sultaniye Maddeleri

"Osmanlı Devleti'nin Avrupa güç dengeleri arasında yeni bir tarafta yer almasını sağlayan Çanakkale Antlaşmasının (Kala-i Sultaniye) önemli maddeleri şunlardı" (Kurşun and Hut 2013:94)

"1) Bu antlaşma imzalandığı tarihten itibaren Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında hiçbir düşmanlık olmayacak, iki tarafın elindeki esirler engel çıkarılmadan en kısa zamanda mübadele edilecek." (Kurşun and Hut 2013:94)

"2) İmza tarihinden otuz bir gün sonra, halen İngiltere'nin işgal ettiği Osmanlı toprakları varsa, bu yerler hemen iade edilecek." (Kurşun and Hut 2013:94)

"3) Osmanlı Devleti'nin elinde tevkif edilmiş İngiliz tüccarına ait mal ve eşya varsa tamamen iade ve teslim edilecektir." (Kurşun and Hut 2013:94)

"4) İngiltere'nin daha önce Osmanlı Devleti ile imzalamış olduğu antlaşmanın esasları ve Karadeniz ticareti gibi önceden elde edilen imtiyazları (kapitülasyonlar vb) ve ilgili maddeleri feshedilmemiş gibi yürürlükte olacaktır." (Kurşun and Hut 2013:94)

"5) Osmanlı topraklarında ve limanlarında İngiliz tüccarlara izin verildiği gibi, İngiliz toprak ve limanlarında da Osmanlı tebaası ve tüccarına aynı kolaylıklar gösterilip dostça münasebetlerde bulunulacaktır." (Kurşun and Hut 2013:94)

"6) Eskiden uygulandığı şekilde İngiltere Osmanlı gümrüklerinde yine yüzde üç gümrük vergisi ödemeye devam edecektir." (Kurşun and Hut 2013:94)

"7) İstanbul'daki İngiliz elçileri diğer devlet elçilerinin haiz olduğu imtiyaz ve itibara mazhar olacak, buna karşılık Osmanlı Devleti'nin İngiltere'deki elçisi de aynı muameleyi görecektir." (Kurşun and Hut 2013:94)

"8) Osmanlı tüccarının işlerini görmek ve haklarını korumak üzere Malta ve İngiltere memleketlerinde ihtiyaç duyulan yerlerde şehbenderliklerin kurulması kabul edilmiştir. Buralardaki Osmanlı görevlileri için Osmanlı Devleti'nde İngiliz konsoloslara sağlanan muafiyetler aynı şekilde sağlanacaktır." (Kurşun and Hut 2013:94)

"9) İngiliz elçi ve konsoloslarının hizmetinde bulunan tercümanlar ve bunlara verilecek beratların veriliş biçimi belirlenmiştir." (Kurşun and Hut 2013:95)

"10) İngiliz patenti Osmanlı tebaa ve tüccarından herhangi bir kişiye izinsiz verilmeyecektir." (Kurşun and Hut 2013:95)

"11) Boğazların savaşta ve barışta yabancı devlet savaş gemilerine geçiş izninin verilip verilmeyeceği konusu Osmanlı Devleti'ne ait olacaktı, İngiltere bu duruma müdahale etmeyecekti." (Kurşun and Hut 2013:95)

"Çanakkale Antlaşması'nın (Kala-i Sultaniye) Osmanlı Devleti açısından en önemli maddesi bu son maddedir. Bu maddeye göre, Boğazların yabancı ülke donanmalarına kapalı tutulması sağlandı. Boğazların hâkimiyeti konusunun Osmanlı Devleti'ne ait bir tasarruf olduğu İngiltere tarafından teyit edildi. Diğer taraftan, İngiltere hükümeti bu durumu kabullenmekle birlikte, devletlerarası hukuka ait bir belgeye söz konusu maddeyi kendisi sokarak, fırsat çıktığı zaman da kendisinin değiştirebilmesine de zemin hazırladı." (Kurşun and Hut 2013:95)

Çanakkale Antlaşmasının / Kala-i Sultaniye Gizli Maddeleri

"Aynı antlaşmanın devamında Fransa'nın Osmanlı Devleti'ne savaş açma ihtimali de gündeme gelmişti. Bu olasılık için de ek maddeler üzerinde anlaşma sağlandı. Bunlardan ikisi doğrudan Fransız-Osmanlı Devleti ilişkilerine, birisi İngiltere - Mısır sorununa, birisi de Osmanlı-Rus savaşma ilişkin olan dört maddelik bir me­tindi. Bazı tarihçilerin Osmanlı-İngiliz antlaşmasının gizli maddeleri olarak ifade ettikleri maddeler şunlardır:" (Kurşun and Hut 2013:95)

"1. Fransa'nın Osmanlı Devleti'ne savaş açması durumunda İngilizler Osmanlı Devleti'ne yardım etmek için Osmanlının Akdeniz ve diğer kıyılarında alınacak tedbirlere dair görüşmeler yapacaktı. Söz konusu görüşmeler İstanbul'da yapılacaktı" (Kurşun and Hut 2013:95)

"2. Fransa'nın düşmanca tutum sergilemesi ve buna devam etmesi durumunda İngiltere, Osmanlı Devleti'nin özellikle Bosna ve Dalmaçya kıyılarında yapa­ cağı istihkâm artırıcı çalışmalarında askeri mühimmat yardımında bulunmayı taahhüt ediyordu." (Kurşun and Hut 2013:95)

"3. İskenderiye'nin İngiliz işgalinden tahliyesi esnasında İngiliz kumandanları ile Osmanlı devlet adamlarının yaptıkları antlaşma maddeleri gözden geçirilip tekrar düzenlenecekti" (Kurşun and Hut 2013:95)

"4. Eğer İngiltere, Osmanlı Devleti'nden önce Ruslarla bir antlaşma yapar ise İngiltere, Rusya ve Osmanlı Devleti arasında Osmanlı Padişahının şanına layık bir antlaşma yapacaklardı" (Kurşun and Hut 2013:95)

"Antlaşma maddelerinden de anlaşılacağı üzere Osmanlı Devleti, Rusya ile antlaşma ihtimalini de gündemine almıştır. Diğer yandan, Fransa'nın şiddetle karşı çıkmasına rağmen, söz konusu barış antlaşmasını da imzalamaktan kaçınmamıştır. Bu anlaşmadan sonra, Üçlü İttifak'ın bozulması üzerine İstanbul'u terk eden İngiliz elçisi tekrar İstanbul'a dönerek görevini sürdürmüştür" (Kurşun and Hut 2013:95)

"Çanakkale Antlaşması'nın 11. Maddesi Boğazlar meselesinin önemli bir aşamasıdır. Bu maddeye göre barış zamanında Boğazların yabancı savaş gemilerine kapalı tutulması hükmü Osmanlı Devleti'nin eskiden beri benimsediği önemli bir kuralı idi. Bu kural yapılan antlaşmayla İngiltere'ye de kabul ettirildi. Bu maddeye göre Osmanlı Devleti hiçbir yabancı devletin savaş gemilerine Boğazları açmamayı taahhüt etmekteydi. Böylece Osmanlı Devleti o ana kadar hükümranlık hakkı gereği bağımsız otoritesiyle ortaya koyup uyguladığı bir kuralı, diğer devletler hak­ kında da geçerli kılmayı kayda bağlamıştı. Osmanlı lehinde görülen bu durum, esasında Osmanlı Devleti'nin iç hukukuna ait olan bir konuyu, yani Boğazların kapalılığı ilkesini devletlerarası bir belgeye taşıdı ve devletin açma veya kapaması hakkındaki mutlak karar ve tasarruf yetkisi bir ölçüde başka devletler ile yaptığı antlaşmaya bağlandı. Bu bakımdan, 5 Ocak 1809 tarihli Çanakkale Antlaşması (Kala-i Sultaniye), Boğazlar'da devletlerarası müdahalelere sebep olacak olan 14 Temmuz 1841 tarihli Londra Antlaşması'nın da öncüsü olarak görülmektedir." (Kurşun and Hut 2013:96)

Çanakkale (Kala-i Sultaniye) Antlaşması, Boğazların statüsünde önemli değişikliklere sebep olmuştur. En önemli sonucu, ilkesel olarak Boğazların kapalılığıdır. Ancak bu durum, daha önce sadece Osmanlı Devleti ile Rusya arasında bir sorun iken İngiltere'nin bu girişimi ile artık uluslararası bir sorun haline gelmiştir. Osmanlı Devleti bu antlaşmadan sonra her seferinde Boğaz'ın kapalılığını her uluslararası sorunda tekrar tekrar kabul ettirmek durumunda kalmıştır. Bu antlaşma aynı zamanda Boğazlar ve Osmanlı Devleti üzerindeki İngiliz-Rus rekabetini de gün yüzüne çıkarmıştır. Söz konusu rekabet, aynı zamanda Boğazlar üzerine diğer devletlerin de ilgisini çekmiştir. (Kurşun and Hut 2013:96)

Netice itibariyle Kala-i Sultaniye veya Çanakkale antlaşması olarak geçen bu antlaşmanın ne olduğunu maddelerinin neler olduğunu anlatmış olduk.

Kaynakça

Kurşun, Zekeriya, ve Davut Hut, ed. 2013. Osmanlı Tarihi (1789-1876). 1. bs Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Fakültesi Yayını.